13 Kasım 2011 Pazar

YETER ARTIK...

Yeter artık lan eşek kadar adamsın..Benim de bi canım var..Günlerdir eski sevgilinden sonra ne kadar acı çektiğini dinliyorum senden...Gecenin bi yarısı mesaj atıp rakı sofralarına gömüldüğünü anlatıyosun...Benim canım ne kadar acıyor sen bana bunları anlatırken hiç düşündünmü?Sana aşık olduğum köpek gibi aylardır süründüğüm halde (ki bu sevgilin olmadan öncesine denk gelir) hala sana akıl veriyorum...Ama artık bitti..Yeter..Ben de acı çekiyorum sayende...Senin onun için sarfettiğin her kelime içimi deşiyor resmen sesimi çıkartmıyorum...Kendi kendime seni düşünmekten aklımı oynatıcam...Beni artık rahat bırak...Ne halin varsa da gör...iki gün sonra barışır hiç bişey olmamış gibi yaşarsınız...olan yine bana olur...defolun gidin artık hayatımdan sen ve eski sevgilinin hayaleti...ben artık yokum...

5 Ekim 2011 Çarşamba

öyle bir gün...

uzun zamandan sonra ilk kez girdiğim annemin son nefesini verdiği, her yerinde annemin izinin kokusunun, dokunuşunun olduğu ev...cansız bir nesne bu kadar mı canlı, bu kadar mı anı dolu olabilir...hala o odadan annem seslenecekmiş gibi gelse de... hala ayak seslerini duyar gibi olsam da...ve hala nefesim daralıp boğuluyormuş gibi hissetsem de...artık bu duygudan kurtulmalıyım sanırım....

Zsa Zsa Zsu

kafa karışıklığı ama bi o kadar da rahatlığı...nasıl oluyor bu anlayabilmiş değilim...ama salakça bi mutluluk ve huzur var içimde...elimde patlamasa bari :)))
eh be uyku ne gelmeyi biliyosun ne de gitmeyi... :)))

28 Nisan 2011 Perşembe

sevgili salak sen böyle gittikten 2 gün sonra özledim diye dönersen bana da intikam almak farz olur...ne yani sana geri döneceğimi sanmadın değil mi?...öptüm bye :)))))))))))

24 Nisan 2011 Pazar

uzun zamandan beri ilk kez yazdırdın bana...içimi kanata kanata...sadece bahçedeki kedi şahit şu an ne durumda olduğuma...
evet sen gidiyorsun...saçmasapan kelimeler kullanarak...bahanelerin arkasına saklanarak...bahaneler bulmaya çalışarak...ben dengesizim,ben beceriksizim diyerek...bunların hiçbiri hiçbirşeyi değiştirmiyor...
hepsinden önce sen gidiyorsun....
evet sen gidiyorsun...bense burda tüm kelimeleri hazmetmeye çalışıyorum...ben daha filme alt yazı bile ekleyemem ki sen olmadan...ben daha uyuyamam ki senle iyi geceler konuşması yapmadan...ben karar veremem ki sen olmadan alacağım iki şey arasında...
evet sen gidiyorsun...ve ben burda sen olmadan o kediye ağlayıp anlatıyorum herşeyi...
evet sen gidiyorsun...ve ben uzun zamandır ilk kez yazıyorum...
hoşçakal...
ben hissettim adamlar yazmış söylemişler...

6 Nisan 2011 Çarşamba

http://fizy.com/#s/1nw6ow
gözlerimi kör ettin zaten...

kaptanın seyir defteri..

noluyo oğlum size...
rakıyı içmeyi bilmiyosan içmeyeceksin hacı...öyle dansöz gibi kıvırmayacaksın...dürüst olacaksın...trip atmayacaksın...
ve en son sözüm kutuplara gidince gününü göreceksin... (ben de gelecektim seninle salak herif)

3 Nisan 2011 Pazar

28 Şubat 2011 Pazartesi

yine rahat durmadım :)))

Elmyra gururla sunar...
Kalabalık grup halinde gidilen yemekte Plastik ve rekonstrüktif cerrah olan kart zampara sözde bana yazarken...
-benim en son sevgilim 86 doğumlu..sen kartsın ona göre...ehehehe(başına geleceklerden bihaber salak gevrek bi gülümseme)-
-(biliyorum sessiz kalmak en güzel cevap ama böyle kendi eliyle kendi ağzıyla düştüğü tuzakta laf sokmak varken...ı-ıh)   aaaa öyle mi?dur bakiim..benim hayran kitlemle (yaşıma kendi de dahil kimse inanmıyor nüfus cüzdanıma rağmen) sizin yaşınızı kıyaslarsak da yaş farkı 25- 30 falan...kart derken??? (kıpkırmızı rujumla alabildiğine pis,alabildiğine geniş bir gülümseme,masada kikirdeşmeler,karşımda rujumdan daha kırmızı hatta mora çalan bir surat ve boğaza teker teker itinayla dizilmiş lokmalar)
Eee ama sen kaşındın be amca...Akşamın çeşitli dakikalarında itinayla yerleştirilmiş laflar daha çok var...Altta kalmamaya çalışırken o kadar yenmiş laftan sonra ben artık sokağa çıkmazdım ama...Adam pes etmedi...Hala başbaşa yemek için sonsuz ısrarlarına devam etmekte...Gelişmeleri sonraki zamanlarda yazarım....

(bu kızların da sadece banka hesabına ve spor arabaya aşık olduklarını kendi de dahil herkes biliyor..yazık ya...)

21 Şubat 2011 Pazartesi

....

Kafam karmakarışık olduğundan dolayı bir süredir konuşmamışım senle sevgili günlük...Oğlum noldu ya bu evrene sapıttı mı nedir...Tamam farklı farklı zamanlarda mesaj ,sinyal vs yollamış olabilirim ama hepsini tutup da aynı zamanda ver dediğimi hatırlamıyorum ki...Hah işte kararsıza karar ver dersen böyle olur sevgili evren...Karar verildi...Çekip gitme zamanıdır benim için...Arkamdan ağlayacaklara öneriler vermek isterdim ama acımasızca olur...Belki başka bir gün...Dur ya ben bir dans edeyim konser falan vereyim kendi kendime kutlama namına....Jack Daniels beni bekler.....

2 Şubat 2011 Çarşamba

bu böyle...

bir nöbet ertesinde uyanışımda güzel şeyler yazmak isterdim...biri daha ölmüş...ölüm biz doktorlara pek yabancı değil aslında...sık sık yaşıyoruz...ama bazen hayat dolu olup enerjisine,rengarenkliğine,kahkahalarına şaşırdığın ve imrendiğin insanlara ölüm meleği uğruyorsa...söyleyecek birşey bulamıyorsun..kalakalmak fiilini canlı olarak örnekliyorsun...
aslında ölüm bana hiç yabancı değil..tanışıklığım fazla olmadı aslında...bir gün yine normal bir nöbet gününde telefon geldi "büyükbaban öldü"diye...konduramadım, yakıştıramadım...böylece tanışmış olduk...daha ölüm meleğini unutmama fırsat tanımadan yine hatırlattı bana kendisini üzerinden bir kaç ay geçtikten sonra...yine nöbetteydim...arayan kardeşimdi..."annem kötüleşti hemen gel"diye...hayatımın hem en kısa hem de en uzun yolculuğuydu çalıştığım hastaneyle ev arası...sonuç...(uzatmak istemiyorum anlatınca o günü saniye saniye yaşamaya başlıyorum çünkü)annem öldü...ve asıl kabus başladı...her "anne" kelimesini duyduğunda irkilmeler,özel günlerde annesizlik,"anneler günü"nü annesiz geçirmek ve o günü insanlardan sokaktan medyadan kaçarak yaşamak...falan filan...
ölümü herkes yaşayacak ama bazen bunu bilsen de teselli olamıyorsun bu cümleyle...klişe cümleler kurmayacağım..yok sevdiklerinizin kıymetini bilin yok hayatı doya doya yaşayın yok üzülmeyin vs...işe yaramıyorlar çünkü...
hayat hepinizin dilediği şeyleri başardıklarından biri olarak getirsin karşısına...

31 Ocak 2011 Pazartesi

neden bu kadar soğuk...yaz çocuğuyum ben...yaz mevsimini özledim...

bugüne dair

sevgili günlük ;
bugüne dair hayatın bana öğrettiği yegane şey, değer verip karşılığını alamadığın insanlara ne zaman sırtını dönersen anca o zaman değerli oluyormuşsun...bir uzaylı olarak insanları anlamak zor...bu böyle biline...
hayat bana tuhaf sürprizler hazırlayıp sunmaya devam ediyor..şimdilik ayrıntıları yazamam..ilerde tüm ayrıntıları yazarım...söz..
odamda Parov Stelar yankılanırken sözlerime son veriyorum..ilerleyen saatlerde gelişmelerden haberdar ederim...iyi geceler... :)))

30 Ocak 2011 Pazar

grooveshark kadar beni düşünen bir adam bulursam evlenirim :)))

sevgili günlük;
süper güneşli bir güne uyandım :)))...bakalım yeni gün nelerle şaşırtacak beni....
http://listen.grooveshark.com/s/Coco+feat+Lilja+Bloom+/2kiSm4?src=5

Sevgili günlük;

sevgili günlük,
az önce 2000 köklük saç ekiminden çıkıp eve anca ulaştım...kör oldum sanırım... hala gözümün önünde delikler ve saç kökleri uçuşuyor..bir de botoks yaptım gençlik dağıttım...bugünkü görevimi tamamladım...
yarın pazar ve şimdilik boş görünüyor...o zaman benim için "manda gibi uyurum kralını tanımam" günü diycem ama kesin erken uyanıcam o yüzden demiyorum...iş yoğunluğundan seni biraz ihmal etmişim onun da farkına vardım "biri" sayesinde :))...o "biri"ne de buradan teşekkürlerimi borç bilirim...
ayrıca sevgili günlük;
hafta boyu gelecek hafta maçlarına son derece konsantre olup kupon yapmayı ve sonucunda zengin olup kendimi bu sefil doktorluk hayatından kurtarmayı planlıyorum...bakalım haftaya pazartesi sana aston martin'imle yazıyor olacak mıyım? :)))bunu kapıda bekleyen kızım duymasın...ama onu da vermiycem kimseye..bu böyle kayıtlara geçsin...bilirsin alışkanlıklarımdan ayrılmam zor...duygusal bağ kuruyorum...ve bu huyumu seviyorum...
ayrıca son günlerde üstümde bir uğursuzluk var...sanırım millet nazar değdirdi...bunu kim yaptıysa da bir ara hatırlat gözlerini oyayım onların...
iyi geceler...yarın görüşürüz..söz seni bir daha ihmal etmiycem...

8 Ocak 2011 Cumartesi

ek:

bu ne ya ..???kendi kendimi niye izliyorum ve bunu neden değiştiremiyorum ben???

GÜN: 1

Sevgili günlük;
Evet..Bundan sonra sana içimi dökücem..her gün...
Öncelikle artık kalp kırıklığımdan kurtulmalıyım sanırım..aslında neden bu kadar kalbim kırıldı anlamış da değilim...Doğru düzgün tanımadığı bir kişi kalbini ne kadar kırabilir ki insanın...öyle değil mi?
Artık ders çalışmaya başlamalıyım...Ne de olsa herşeyi unutmanın en kolay yolu bu...Sonra kendimi işime vermeliyim tamamen...kafamdakileri silmenin en kolay yolu da bu...Kolay yolları bulduktan sonra da...Hadi artık...DELETE...SURE?...YES...
http://ufizy.com/AnIQhY1Mf-0/